Onlar Dünyayı Kovalarken, Sen Ahireti Seçiyorsun

Bazen dünyaya bakınca, insanların nasıl da hırsla, tutkuyla ve telaşla peşinden koştuklarını görürsün. Daha fazla para, daha yüksek statü, daha güzel bir hayat… Ama sen farklısın. Kalbin, bu fani dünyanın gelip geçici olduğunun farkında. Sen, sadece dünyayı kazanmaya değil, ahireti de kazanmaya çalışan birisin. İşte bu, seni gerçekten güçlü kılıyor.

Allah Teâlâ Kur’an’da şöyle buyurur: “Siz dünya hayatını tercih ediyorsunuz. Oysa ahiret, daha hayırlı ve daha süreklidir.” (A’lâ Suresi, 16-17)

Dünya geçici bir konaklama yeri. Burada ne kadar biriktirirsek biriktirelim, sonunda hepsi geride kalacak. Ama ahiret… İşte orada sonsuzluk var. Ve sen, bu gerçeğin farkında olduğun için yoldan sapmamaya çalışıyorsun.

Bazen Yoruluyorsun, Ama Yalnız Değilsin

Dünya insanı sürekli bir yarışa sokar. Herkes daha çok kazanmak, daha büyük yaşamak için çırpınır. Sen ise bazen bu dalganın içinde yalnız kalmış gibi hissedersin. “Ben mi yanlış yapıyorum?” diye düşünürsün. Ama hatırla, Resûlullah (s.a.v.) da böyle bir dünyada yaşadı ve o da yalnız bırakıldı. O, lüksü seçebilirdi ama sadeliği tercih etti. Dünyayı terk edenleri de şöyle müjdeledi: “İslam garip olarak başladı ve tekrar garip hale dönecek. Ne mutlu o gariplere!” (Müslim, İman, 232)

Belki sen de garipsin. Ama bu gariplik Allah’ın razı olduğu bir gariplik. Çünkü sen kalabalığın peşinden değil, hakikatin peşinden gidiyorsun.

Dünya Peşinden Gelir, Sen Yeter ki Kalbini Doğru Yere Koy

Belki bazen şunu düşünüyorsun: “Ama çalışmalıyım, kazanmam gerek, yoksa nasıl yaşayacağım?” Evet, elbette çalışmalısın. Ancak dünya için çalışırken bile niyetin Allah için olmalı. Çünkü Resûlullah (s.a.v.) buyuruyor ki: “Kim dünyanın peşine düşerse, işleri dağılıp darmadağın olur, fakirlik gözlerinin önüne getirilir ve dünyadan ona ancak takdir edilen miktar ulaşır. Kim de ahiret için çalışırsa, Allah onun işlerini toplar, gönlünü zenginleştirir ve dünya ona boyun eğerek gelir.” (Tirmizî, Kıyamet, 2465)

Sen ahiret için çalışırken dünya da seni takip eder. İnsanlar, dünyayı kazanıp mutlu olacaklarını sanırken, sen gönül huzuruyla yaşıyorsun. Çünkü biliyorsun ki asıl zenginlik, kalpte olan huzurdur.

Senin Yolun Özel Bir Yol

Sen belki herkes gibi yaşamıyorsun. Belki bazı eğlencelere, tutkulara, boş meşgalelere yüz vermiyorsun. Ama unutma, senin yolun sıradan bir yol değil. Sen, Allah’ın razı olduğu yolu seçiyorsun. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdu ki: “Kim bir şeyi terk ederse, Allah ona ondan daha hayırlısını verir.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 5/363)

Belki dünyevî zevklerden fedakârlık yapıyorsun ama bunun karşılığında Allah sana öyle bir huzur, öyle bir saadet veriyor ki, dünyayı kovalayanlar bu huzuru parayla bile satın alamıyor.

Sen Kazananlardansın

Bu dünyada herkes bir şeylerin peşinden koşuyor. Ama sen, gerçek kazananın kim olduğunu biliyorsun. Senin derdin Allah’ın rızası. Ve unutma: “Kim Allah’a yönelirse, Allah ona kâfidir.” (Talak Suresi, 3)

O yüzden yolda yürümeye devam et. Bazen yalnız hissedeceksin, bazen zorlanacaksın. Ama sabredersen, sonunda gerçek huzurun sahibi sen olacaksın.

Çünkü onlar dünyayı kovalarken, sen ahireti seçiyorsun.