Allah'ın rızası için bir şeyden vazgeçmek
- mercandemirk
- 2 Nis
- 3 dakikada okunur
Bazen hayatımızda çok sevdiğimiz ama Allah’ın rızasına uygun olmayan şeyler olabilir. Bu bir alışkanlık, bir insan, bir yaşam tarzı ya da bir düşünce olabilir. Böyle zamanlarda en büyük imtihan, nefsimize ağır gelse de Allah’ın rızasını her şeyin üstünde tutarak vazgeçebilmektir. Hz. İbrahim’in (a.s) oğlunu Allah için kurban etmeye razı olması, Hz. Yusuf’un (a.s) harama yaklaşmamak için zindanı tercih etmesi gibi kıssalar bize gösteriyor ki, Allah için vazgeçilen hiçbir şey zayi olmaz. Bilakis, Rabbimiz daha hayırlısını verir.
Allah yolunda bırakılan hiçbir şey kayıp değildir. Bunu o an fark edemesek de geriye dönüp baktığımızda bizim için şükür sebebi haline geldiğini görüyoruz. Çünkü biz O’nun rızasını kazandığımızda, dünya ve ahiret nimetlerine nail oluruz. Rabbimiz, kendisi için fedakârlık yapan kullarını asla karşılıksız bırakmaz. Önemli olan, kalbimizi dünyaya değil, Allah’a bağlamaktır. O’nun sevgisini, merhametini ve rızasını kazanmak için gerekirse dünyadan, hatta bazen kendimizden bile vazgeçmeliyiz. Çünkü biz Allah’a yaklaştıkça, O da bize rahmetiyle yaklaşır.
Kendi hayatımdan bir örnek vermem gerekirse, Allah’ın rızası için müzikten vazgeçtim. Kulağa basit gelebilir ama benim için bir bağımlılıktı. Yolda, evde, sporda, her an müzik dinliyordum, konserlere gidiyordum. Bir şeyler yaparken sürekli özenle hazırladığım playlistlerimden şarkılar seçip dinliyordum. Allah’ın rızası için müziği bıraktıktan sonra zamanla kolaylaşacağını düşündüm ama öyle olmadı. Onun yerine Kur’an, neşid ve podcastler dinlemeye başladım. Bazen hâlâ müzik dinlemeyi çok istediğim oluyor.
Allah için bir şeyden vazgeçtiğimizde geri dönme isteği olabiliyor. 7 ay boyunca hiç müzik dinlemedim ve kendimi mümkün olduğunca engelledim. İnsanlar sigarayı yavaş yavaş bırakmayı önerir ya, benim için müzik öyle değildi. Bir anda kestim. O dönemde içimde büyük bir yükseliş hissi oldu: “Yeni bir insan olacağım, artık daha farklı olacağım. Değer verdiğim insanlara da bu konuda destek olacağım.” Ama bu düşünce fazla idealistti. Çünkü kimseyi benimle birlikte değişmeye zorlayamazdım. Herkesin yolu, ilerleyişi, kalbi farklı.
Müziğin imanı etkilediğini biliyordum ama bunu ancak bıraktıktan sonra gerçekten fark ettim. Müziği bırakınca ibadetlerim daha hafif gelmeye başladı, imanım daha dengeli oldu. Önceden hissetmediğim bir ağırlık varmış, bunu ancak onsuz yaşayınca anladım. O yüzden bazen içimizde nelerin bizi etkilediğini fark etmek için onlardan uzaklaşmak gerekir.
Günümüzde birçok farklı konuda bu tür imtihanlar var. Benim için müzikti ama bir başkası için dış görünüş, tarz giyinme çabası, moda olabilir. Bugün özellikle Müslüman gençler, özellikle de kızlar, moda konusunda büyük bir baskı hissediyor. Sürekli trendleri takip etmek, hep iyi görünmek zorundaymış gibi bir algı var.
Ama aslında bu bir manipülasyon. Çünkü tüm bunlar bize geçici bir mutluluk sağlıyor, ama uzun vadede ruhumuzu tatmin etmiyor. Biz de bu yüzden daha fazlasını istiyoruz. Oysa İslam, insana uygun bir dindir. Ruhumuza ve fıtratımıza ters olan hiçbir şey emredilmez. Ancak arzuların bizi kontrol etmesine de izin vermez. Çünkü aksi halde her şey kontrolden çıkar ve insan nefsinin peşinden sürüklenir.
Bir insanı güçlü yapan şey, nefsine karşı koyabilen zihindir. Neyin gerçekten iyi olduğunu bilen ama sadece iyi hissettirdiği için yanlış olanı seçmeyen bir iradedir. Çünkü iyi hissettiren şey her zaman iyi değildir.
Mesela çok fazla abur cubur yemek o an iyi hissettirebilir ama sağlıklı değildir. Öte yandan spor yapmak, özellikle uzun bir aradan sonra, ilk başta zor gelir ve iyi hissettirmez ama aslında sağlıklıdır. İşte hayat da böyle. Bazen iyi olan şeyler hemen iyi hissettirmez. Ama uzun vadede bize asıl kazanç sağlayanlar onlardır.
Özetleyecek olursam, Allah için bir şeyden vazgeçmek, sadece bir alışkanlığı terk etmek değil, o boşluğu Allah’a daha çok yaklaşarak doldurmaktır. Eğer sabırla devam edersek, Rabbimiz bu fedakârlıklarımızı en güzel şekilde karşılıksız bırakmaz. Rabbim hepimize, nefsimize ağır gelse de O’nun rızası için vazgeçebilme gücü nasip etsin.
Yorumlar